80’li yıllarda Tekirdağlı bir baba, kanserli çocuğunun tedavisini sürdüremediği için büyük bir çaresizlik içindedir. Genç doktor ise bu çocuğu kurtarma umudunu taşımaktadır. Bu hikaye, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı'nın (KAÇUV) kuruluşuna giden yolda yaşananları anlatmaktadır.
1980’li yıllarda, kanserli çocukların tedavi süreçleri maddi zorluklar nedeniyle büyük sıkıntılar yaşatıyordu. Genç doktor, karşılaştığı çaresizlikle birlikte, hastalarının yaşadığı dramları gözlemliyordu. Çocukların tedavi süreçlerinde ailelerin yaşadığı maddi sıkıntılar, hastane köşelerinde uyumak zorunda kalan ailelerin hikayeleri, doktorun zihninde derin izler bıraktı. Bu durum, onun meslek hayatı boyunca karşılaştığı başka çocukların kaybı ile birleşince, bir şeyler yapma gerekliliği doğdu.
Aradan geçen yıllar boyunca, o doktor, kaybettiği çocukları asla unutmadı. Bu kayıplar, onun mesleki yaşamında ilaca ulaşamayan çocukların ve ailelerinin yaşadığı dramları daha da derinleştirdi. Hastane köşelerinde, kalorifer yanında uyuyan ailelerin acı hikayeleri, doktorun kalbinde bir yara açtı. Bu durum, onu harekete geçiren bir motivasyon kaynağı oldu.
25 yıl önce, Prof. Dr. İnci Yıldız, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı'nı (KAÇUV) kurarak, çocukların tedavi süreçlerinde yaşadığı zorlukları azaltmayı hedefledi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde uzun yıllar Pediatrik Onkoloji ve Hematoloji Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapan Yıldız, vakfın başkanlığını büyük bir özveriyle sürdürmektedir. Kuruluş, çocukların tedavi süreçlerinde maddi destek sağlamanın yanı sıra, psikolojik destek ve sosyal hizmetler sunmayı da amaçlamaktadır.
KAÇUV, sadece maddi destek sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda çocukların tedavi süreçlerini daha insani bir hale getirmeyi hedefliyor. Bu vakıf, çocukların ve ailelerinin tüm ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan bir sağlık bütünü oluşturmayı hedefliyor. Böylece, çocuklar hijyenik bir ortamda, aileleriyle birlikte ücretsiz kalma şansına sahip oluyorlar.
Prof. Dr. İnci Yıldız, mesleğe başladığında çocuk kanserlerinin sadece %15'inin tedavi edilebildiğini belirtmektedir. Ancak günümüzde bu oran %80'e kadar çıkmıştır. Özellikle lösemi hastalarında bu oran %90'a, bazı türlerde ise %98'e ulaşmıştır. Yıldız, bu başarıların arkasında yatan en önemli faktörlerden birinin, yeni ilaçların geliştirilmesi olduğunu vurgulamaktadır. Bu ilaçlar sayesinde, çocukların tedavi süreçleri daha etkili hale gelmiştir.
Yıldız, tedavi süreçlerinde kullanılan yeni antibiyotiklerin, kanama ve enfeksiyon gibi problemlerle mücadelede büyük bir fark yarattığını ifade etmektedir. Bu sayede, çocukların tedavi süreçlerinde daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Yıldız, bu durumu ‘ilaç mucizesi’ olarak tanımlamaktadır ve bu gelişmelerin, çocuk kanserleriyle mücadelede önemli bir adım olduğunu vurgulamaktadır.
KAÇUV, kuruluşundan bu yana birçok projeye imza atmıştır. Bu projeler, çocukların tedavi süreçlerini kolaylaştırmayı ve ailelerin yaşam kalitelerini artırmayı hedeflemektedir. Yıldız, vakfın gelecekteki hedeflerinin, daha fazla çocuğa ulaşmak ve tedavi süreçlerini daha da iyileştirmek olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, vakfın destek faaliyetlerinin Türkiye genelinde yaygınlaşması hedeflenmektedir.
Sonuç olarak, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı, çocuk kanserleriyle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Prof. Dr. İnci Yıldız'ın liderliğinde, vakıf, çocukların ve ailelerinin yaşamlarını olumlu yönde etkilemeyi başarmaktadır. Bu tür vakıfların varlığı, toplumda farkındalık yaratmakta ve çocukların tedavi süreçlerinde daha iyi bir yaşam sunmaktadır.