Son yıllarda teknolojinin hızlı gelişmesi ve ulaşılmasının çok kolay olması sebebiyle ebeveynler, çocukları için çok daha dikkatli olmalıdır. Ekran bağımlılığı, çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu durum, ebeveynlerin dikkatle takip etmesi gereken ciddi bir sorundur. Ekran bağımlılığı, her yaştan bireyde görülebilir; ancak özellikle çocuklar bu konuda daha savunmasızdır.
Ekran bağımlılığı, kontrolsüzce sürdürülen bir davranış ve alışkanlık olarak tanımlanabilir. Televizyon, tablet, telefon ya da bilgisayar gibi ekranlı cihazların takıntı düzeyinde ve denetimsiz şekilde kullanılması anlamına gelir. Erken yaşlarda kontrol altına alınmayan ekran kullanımı, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan ciddi zararlar doğurabilir. Ebeveynlerin bu durumu gözlemlemesi ve gerekli önlemleri alması önemlidir.
Ekran bağımlılığı, çocuklarda farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Dikkat edilmesi gereken bazı belirtiler arasında sürekli ekran kullanma isteği, video oyunlarına karşı yoğun istek ve sosyal etkinlikler yerine ekranı tercih etme yer alır. Ekran kısıtlandığında sinirlilik, kaygı ve öfke gibi yoksunluk belirtileri de gözlemlenebilir.
Ayrıca, gerçek hayattaki etkinliklere karşı ilgi kaybı, ruh halinde ani değişiklikler ve depresyon belirtileri de ekran bağımlılığının diğer işaretlerindendir. Dikkat eksikliği, öğrenme güçlükleri ve dil gelişiminde gerileme gibi sorunlar da bu bağımlılığın etkileri arasında sayılabilir.
Ekran bağımlılığı, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Uzun süre ekran karşısında kalan çocuklarda göz sağlığı bozulabilir. Göz kuruluğu, batma, bulanık görme ve göz ağrısı sık karşılaşılan şikayetlerdir. Ayrıca, hareketsizlik duruş bozukluklarına ve obeziteye yol açabilir.
Obezite, kalp-damar hastalıklarına kadar uzanabilecek sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Uyku düzeni de ekran bağımlılığından olumsuz etkilenir. Mavi ışık maruziyeti, melatonin salgısını azaltarak uykuya geçişi geciktirir ve çocukların büyüme hormonlarının salgılanmasını engelleyebilir.
Ekran bağımlılığı, çocukların dil gelişimini sekteye uğratabilir. Özellikle ilk 3 yaş, dil öğrenimi açısından kritik bir dönemdir. Sürekli hızlı, renkli ve sesli içeriklere maruz kalan çocuklar, gerçek hayattaki uyaranlara karşı ilgisiz hale gelebilir. Bu durum dikkat dağınıklığına ve konsantrasyon sorunlarına neden olabilir.
Dikkat eksikliği ve odaklanma problemleri, çocuğun okulda dersleri takip edememesine yol açabilir. Evde ise ödev yapmaktan ve sorumluluk almaktan kaçınma gibi davranışlar gözlemlenebilir. Bu da akademik başarıyı düşürür.
Ekranda geçirilen süre tek başına bağımlılık belirtisi değildir. Önemli olan, ekran kullanımının çocuğun günlük yaşamını nasıl etkilediğidir. Örneğin, bir çocuk üç saat ekran karşısında kalabilir ama sosyal hayatı, okul başarısı ve sağlığı yerindeyse bu durum sorun olmayabilir. Ancak başka bir çocuk sadece bir saat ekran kullanıyor olsa bile diğer alanlarda ciddi sorunlar yaşıyorsa, bu durumda ekran kullanımı bağımlılığa dönüşmüş olabilir.
Bu gibi durumlarda ebeveynlerin sınırlamalar koyması ve dijital sınırlar belirlemesi oldukça önemlidir. Ekran süresi hakkında yalan söyleme, aile ve arkadaş çevresinden uzaklaşma gibi sorunlar da bağımlılığın diğer işaretlerindendir.
Çocuklar teknolojiye bizden daha hızlı adapte olabilir; ancak onları dijital dünyada korumak ve rehberlik etmek ebeveyn olarak bizim sorumluluğumuzdur. Çocuğunuzla açık iletişim kurarak; kişisel bilgilerin paylaşımı, tanımadıkları kişilerle iletişim kurma gibi riskleri mutlaka konuşun. Cihazların ortak alanlarda kullanılmasını sağlayın ve çocuğunuzla birlikte dijital dünyada zaman geçirin.
İnternet filtreleri, yaşa uygun uygulamalar ve medya okuryazarlığı eğitimi ile çocukları dijital tehlikelerden korumak mümkündür. Ebeveynlerin bu konuda dikkatli olması, çocukların sağlıklı dijital alışkanlıklar geliştirmesine yardımcı olacaktır.
İnternetin riskleri hakkında çocuğunuzla açıkça konuşun. Eleştirel düşünme becerilerini destekleyin. Çocuğunuzun ilgi alanlarını destekleyin, yaratıcı oyunlara yönlendirin. Onunla birlikte oyun oynayarak aranızdaki bağı güçlendirin. Kendi teknoloji kullanımınızla örnek olun ve yazılı bir teknoloji kullanım sözleşmesi oluşturun.
Kurallar konusunda tutarlı olun. Aile içi bağı güçlendirin, birlikte kaliteli vakit geçirin. Teknoloji tamamen zararlı değildir; önemli olan doğru şekilde ve doğru içeriklerle kullanılmasıdır. Ebeveynler, çocuklarının ne izlediklerini, hangi uygulamaları kullandıklarını bilmeli ve içerikleri birlikte değerlendirmelidir.