Alkol tüketimi, bağırsak bakterilerini değiştirerek kanserlerin büyümesine ve yayılmasına katkıda bulunabiliyor. Medikal Onkolog Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, aşırı alkol tüketiminin çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini artırdığını vurguladı. Ancak birçok insan, alkolün bu risk üzerindeki etkisini bilmemektedir.
Doç. Dr. Görümlü, alkolün bağırsak florası üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Haftada birden daha az alkol tüketimi, düşük alkol tüketimi olarak değerlendiriliyor. Kadınlar için günde 1, erkekler için günde 2 kadeh aşırı alkol tüketimi olarak kabul ediliyor.
Son yıllarda bilim insanları, ölçülü içki içmenin sağlık açısından faydalı olduğu fikrini yeniden gözden geçiriyor. Doç. Dr. Görümlü, alkol tüketiminin altı farklı kanser türüne yakalanma riskini artırdığını belirtti. Ancak tüketicilerin çoğu, bu riskin farkında değil.
Özellikle meme ve kalın barsak kanseri, son yıllarda 50 yaşın altındaki bireylerde artış göstermektedir. Alkol kullanımı, bu eğilimi etkileyen faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Medikal Onkolog Görümlü, yeni kanser ilaçlarının geliştirilmesi ve sağ kalım oranlarının artmasına rağmen bazı kanser türlerinin görülme sıklığının arttığını ifade etti. Genç yetişkinlerde kolorektal kanser gibi bazı kanser türlerinde endişe verici bir artış gözlemleniyor.
Alkol tüketiminin sağlık yararlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Görümlü, bu durumun toplum sağlığı açısından önemli bir konu olduğunu belirtti.
Amerikan Cerrahi Derneği tarafından yapılan bir çalışmada, 135 binden fazla sağlıklı yetişkinin on yıl boyunca takip edildiği belirtildi. Orta düzeyde ve az alkol tüketenlerin, ara sıra içki içenlere kıyasla kalp hastalıkları riskinde azalmadan faydalanmadığı gösterildi.
Bu çalışma, alkol tüketiminin kansere bağlı ölüm oranlarını artırabileceğini ortaya koydu. Kırmızı şarap efsanesi, kalp sağlığı açısından potansiyel faydalar sunsa da, kanser riskini artırabileceği unutulmamalıdır.
Aşırı alkol tüketimi, baş ve boyun kanserleri, yemek borusu, meme, kalın barsak, karaciğer ve mide kanserleri gibi altı tür kansere yakalanma riskini artırıyor. 30'lu yaşlardaki bireylerde kanser oranları son on yılda önemli ölçüde artmıştır.
Erken başlangıçlı kalın barsak kanserinin artış nedenleri tam olarak anlaşılamasa da, düzenli alkol tüketiminin bu riski artırdığına dair birçok çalışma bulunmaktadır.
Doç. Dr. Görümlü, alkolün bağırsak mikrobiyomunu olumsuz etkilediğini ve bunun kanser gelişiminde önemli bir rol oynadığını belirtti. Bağırsak mikrobiyatası, vücudumuzda yaşayan bakteri ve virüs topluluğudur ve alkol bu yapıyı değiştirebiliyor.
Alkol tüketiminin, östrojen hormon seviyelerini yükselterek kadınlarda meme kanseri riskini artırabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle, alkol tüketimini azaltmak, kadınların bu hastalığa yakalanma riskini azaltabilir.
Doç. Dr. Görümlü, alkolün kanser riskini artırdığını bilmeyen insanların oranının yüksek olduğunu ifade etti. Tüm kanser vakalarının yüzde 40'ının değiştirilebilir risk faktörleriyle ilişkili olduğu tahmin edilmektedir.
Sağlıklı bir diyet, ideal kiloyu korumak ve alkol tüketimini azaltmak gibi koruyucu önlemler, kanser riskini azaltmada önemli rol oynamaktadır. Düzenli egzersiz ve toksik maddelerden kaçınmak da sağlıklı bir yaşam için gereklidir.